|
|
 |
|
şarkı sözleri |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
wherever whenever
Lucky you were born that far away so
Uzakta doğduğun için şanslısın
We could both make fun of distance
Biz mesafeyle dalga geçerdik
Lucky that I love a foreign land for
Yabancı bir ülkeyi sevdiğim için şanslıyım
The lucky fact of your existence
Gerçekten senin varlığından şanslıyım
Baby I would climb the Andes solely
Benim yalnız And dağlarına tırmanmak
To count the freckles on your body
Vucudundaki çillerin sayısını saymak
Never could imagine there were only
Asla tek olmak hayal edilemez
Ten Million ways to love somebody
Birini sevmek için on milyon yol vardır
Le ro lo le lo le, Le ro lo le lo le
Can't you see
Görmüyormusun
I'm at your feet
Ben,ayaklarındayım
Whenever, wherever
Her zaman , her yerde
We're meant to be together
Birlikte devam ederiz
I'll be there and you'll be near
Ben, orada olacağım, ve sen, yakın olacaksın
And that's the deal my dear
Ve bu anlaşmadır tatlım
Thereover, hereunder
Orada üzerinde,Burada altında
You'll never have to wonder
Asla, merak etmek zorunda olmayacaksın
We can always play by ear
Her zaman ezbere oynuyoruz
But that's the deal my dear
Ama bu anlaşmadır tatlım
Lucky that my lips not only mumble
Dudaklarım gevelemediğinden şanslıyım
They spill kisses like a fountain
Onlar, bir çeşme gibi öpücükleri dökerler
Lucky that my breasts are small and humble
Göğüslerim küçük ve alçak gönüllü olduğundan şanslıyım
So you don't confuse them with mountains
Bu yüzden dağlarla onları karıştıramazsın
Lucky I have strong legs like my mother
Annem gibi güçlü bacaklarım olduğundan şanslıyım
To run for cover when I need it
Yol almak için koşuyorum buna ihtiyaç duyuyorum
And these two eyes that for no other
Ve hiçbir değeri olmayan bu iki göz
The day you leave will cry a river
Bir gün ayrıldığında bir ırmak kadar ağlayacak
e ro lo le lo le, Le ro lo le lo le
Can't you see
Görmüyormusun
I'm at your feet
Ben, senin ayaklarındayım
Whenever, wherever
Her zaman , her yerde
We're meant to be together
Birlikte devam ederiz
I'll be there and you'll be near
Ben, orada olacağım, ve sen, yakın olacaksın
And that's the deal my dear
Ve bu anlaşmadır tatlım
Thereover, hereunder
Orada üzerinde,Burada altında
You'll never have to wonder
Asla, merak etmek zorunda olmayacaksın
We can always play by ear
Her zaman ezbere oynuyoruz
But that's the deal my dear
Ama bu anlaşmadır tatlım
Le ro le le lo le, Le ro le le lo le
Think out loud
Yüksek sesli düşün
Say it again
Tekrar söyle
Le ro lo le lo le lo le
Tell me one more time
Bir kez daha söyle
That you'll live
Yaşacağını
Lost in my eyes
Kaybettiğin gözlerimde
Whenever, wherever
Her zaman , her yerde
We're meant to be together
Birlikte devam ederiz
I'll be there and you'll be near
Ben, orada olacağım, ve sen, yakın olacaksın
And that's the deal my dear
Ve bu anlaşmadır tatlım
Thereover, hereunder
Orada üzerinde,Burada altında
You've got me head over heels
There's nothing left to fear
Korkmak için hiçbirşey yok
If you really feel the way I feel
Eğer gerçekten hissetiğim gibi hissediyorsan
objection
It's not her fault that she's so irresistible
Bu kadar karşı konulmaz olmak onun hatası değil
But all the damage she's caused isn't fixable
Ama sebep olduğu tüm zarar tamir edilebilir değil
Every twenty seconds you repeat her name
Her yirmi saniyede bir onun adını tekrarlıyorsun
But when it comes to me you don't care if I'm alive or dead
Ama bana gelince ölü mü diri mi olduğumu umursamıyorsun
Nakarat :
[ So objection I don't wanna be the exception
Bu yüzden itiraz ediyorum istisna olmak istemiyorum
To get a bit of your attention
Dikkatini biraz çekme konusunda
I love you for free and I'm not your mother
Seni karşılıksız seviyorum ve annen değilim
But you don't even bother
Ama tınmıyorsun bile
Objection I'm tired of this triangle
İtiraz ediyorum bu üçgenden yoruldum
Got dizzy dancing tango
Tango yapmaktan başım döndü
I'm falling apart in your hands again
Yine ellerinde parçalanıyorum
No way I've got to get away
Olamaz kaçmam gerek ]
Next to her cheap silicon I look minimal
Onun ucuz silikonu yanında çok küçük görünüyorum
That's why in front of your eyes I'm invisible
Bu yüzden gözünün önündeyken görünmezim
But you gotta know small things also count
Ama bilmelisin ki küçük şeyler de önemlidir
You better put your feet on the ground
Ayaklarını yere bassan iyi olur
And see what it's about
Ve bunun neyle ilgili olduğunu görsen
Nakarat
I wish there was a chance for you and me
İkimiz için bir şans olmuş olmasını dilerdim
I wish you couldn't find a place to be away from here
Buradan uzak olacağın bir yer bulamamış olmanı dilerdim
This is pathetic and sardonic
Bu üzücü ve acı
It's sadistic and psychotic
Sadistçe ve çıldırtıcı
Tango is not for three
Tango üç kişi için değildir
Was never meant to be
Hiç olması gerekmedi
But you can try it
Ama deneyebilirsin
Rehearse it
Prova yapabilirsin
Or train like a horse
Veya bir at gibi eğitim görebilirsin
But don't you count on me
Ama bana güvenmiyor musun
Don't you count on me boy
Bana güvenmiyor musun çocuk
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
HoŞgELdİnİz....!!! |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 14 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı! |